plasebo etkisi

Yararsız bir ilacın,tedavinin iyileştireceğine inanılması.

farmakolojik olarak etkisiz bir ilacın telkine dayalı bir etki ortaya çıkarma halidir. bu tip ilaçların tedaviye yönelik herhangi bir etkileri yoktur. hastaya yapılan "işe yarayacak", "iyileştirecek" gibi telkinler , hastanın bilinçaltına işler ve hasta buna inanır.

bana göre burçlar da plasebo etkisine sahiptir. birine sürekli ''ya siz çok yalancı oluyonuz'' veya ''ya siz yatakta çok şeymişsiniz...'' derseniz, dediğiniz kişi öyle olduğuna inanacak ve kendi burcu doğrultusunda yaşayacak. ayrıca şu burçlar da paso genelleme ve saçmalık amk, istisnaları gördükçe daha da saçma olduğunu düşünüyorum.

cilt hastalığı olan birine bildiğimiz el kremi verip bu seni iyileştirecek denilmesi ve eğer hastamız buna inanırsa gerçekten de iyileştirmesi. kanser gibi ciddi ölümcül hastalıklarda son çare olarak denenir. tıbben halen herhangi bir açıklaması olmasa da "insanın kendi kendini iyileştirebilmesi" olarak tanımlanabilir.

plasebo etkisine söyle realite örnek verecek olursak.. hasta ağrısı olmadığı halde psikolojik ve ruhsal travmalardan dolayi ağrısı olduğunu düşünüyor ve kendisine ağrı kesici yapılmasını talep ediyor. bu durumun farkında olan hemşire basit bir yol ile bir iğneye sf ( boş serum ) çekerek hastaya ait olan intravenöz yoldan hiç bir ilaç içeriği olmayan sıvıyı hastaya gönderir ve hasta belli bir süreçden sonra kendisine ilgi ve alakadan dolayi bu psikolojiyi atlatır ve tekrar eski ağrı duymayacağı hale geri döner.bu dönem sürekli tekrar edebilir,bu yönetimi kullanmada her hangi bir sakınca yoktur.hastaya psikiyatrik desteğe başlanmalıdır.

plasebo kelimesinin kökeni 14. yüzyıla dayanıyor. kelime, anlam olarak latince “sizi hoşnut edeceğim.” anlamına geliyor. bu yıllarda, ölülerin ardından para ile ağlayan kişiler tutulurmuş ve bu kişiler ağlamaya “placebo domino in regione vivorum.” yani “yaşayanlar aleminde, tanrı’yı hoşnut edeceğim.” diye başlarlarmış. aslında, ölünün ardından ağlaması gereken aile üyelerinin yerini tutan ve onlar yerine ağlayarak tanrıyı ve ölen kişinin ruhunu “hoşnut tutma” görevini üstlenmiş bu kişilere zamanla “placebo” denmeye başlamış.

aslında hepimizin kavram olarak az çok duyduğu ama ismini bilmediği bir şey bu. kısaca açıklamak gerekirse farmakolojik olarak işe yaramayan ilaçlar, hastaya "bunu alınca iyileşeceksin." diyerek verilir. her şeyden habersiz olan hastamız, şayet buna inanırsa beyniyle yaptığı işbirliği sonucunda gerçekten hastalığın üstesinden gelebilir. beynin bu ototedavi durumuna placebo effect denir. yanı sık sık duyduğumuz her şey kafada biter kalıbı aslında bir gerçektir. günümüzde yaygın değil çünkü sağlıkçılar, etik bir uygulama olup olmadığı konusunda görüş ayrılığı yaşıyorlar. bu yüzden sadece çok ağır, tedavisi günümüz şartlarında mümkün olmayan hastalıklarda son çare olarak kullanılır. tabii ki hasta bundan habersizdir. beynin gücünü gösteren bir şey bu bence. telkin meselesinde olduğu gibi, beyne ne gönderirsen beyin onu yoğurur. o mesaj üzerinden bir rota belirler kendine. ben beyin dalgalarının çok ama çok önemli olduğunu, bu dalgalarla hayatımızın gidişatını bile değiştirebilecek yetide olduğumuzu düşünüyorum. kim bilir belki beynimizi maksimum randımanla çalıştırabilseydik ve otokontrol mümkün olabilseydi, ilaçlara dahi gerek kalmazdı. kendi kendimize iyileşebilirdik. bilemiyorum belki de şu bahsettiğim şey çok uzaklarda değil. belki ben göremeyeceğim ama bir gün elbet olacak.

facebook youtube gibi yerlerde "bunu beğenenin tüm notları 5 gelcek" denilerek dumura uğratılan psikolojik etki

klinikte hastalara ameliyattan önce bu ilaç sizi rahatlatacak diye sf basıyorum. bilmeyenler için vücuda bir etkisi olmayan sıvı. hastalar ameliyattan çıkınca bana dua ediyorlar, o verdiğin ilaç neydi kuş gibiydim falan diye ahahaha

plasebo etkisi basitçe şudur. siz bi hastaya al şunu iç iyileşeceksin diyip şeker bile verseniz o hasta onun ilaç olduğunu sanıp iyileşeceğine inanıp psikolojik olarak iyileşmesidir. çok basit oldu bu

bonibon ilaç

bunun etkili bir örneğini vereyim sizlere. nenem since 1921 (maşallah diyin he) ağrılarından, bacağının hareket etmemesinden, uyku uyuyamama (gerçi horul horul uyurdu) gibi problemlerden şikayetçiydi. defalarca doktora gitmesine rağmen bir türlü eski sıhhatine kavuşamadı. doktorlardan da nefret ederdi. zar zor götürebilirdik o yüzden. en hafif ağrı kesiciyi (sanırım minoset hamile versiyonu) babam almış gelmiş bir gün. hiç unutmam. dikkatlice dinliyor nenem. babam; "bak ben bu ilacı senin için özel getirttim, doktor arkadaşım var yurtdışından getirdi bunu çok tesirli bir ilaç. tüm her şeye iyi gelecek. hatta günde yarım yarım iç 1 tane tam çarpar." dedi. yaklaşık 1 senedir kullanıyor ve tüm sorunlarında azalma olduğunu söylüyor. i̇yileşeceğine veya hasta olacağına inanmanın etkisi aşikar. yalan söylemek bazen iyi bir şey olabiliyor.

Ben sırf placebo etkisi için genelde bonibon kullanıldığından dolayı şeker hapı denildiğini sanıyordum meğersem tıbbi içeriği bulunmadığından halk arasındaki adı buymuş. Hayallerim yıkıldı.

Kanka şimdi sana bi hap vercem kırmızı mavi ama sen kırmızıyı seç taammı kanka onu iç bi anında alfasın bak demedi deme kanka bak şerefsizim diyorum sana ya lan valla yaa (bkz: bana bu kırmızı hapı sat demişlerdi)

Annem okuma yazma bilmiyor. Daha doğrusu okuyor ama ilkokul seviyesinde. Sessiz harfler yan yana gelirse telaffuz edemiyor veya yazı karmaşıksa harfleri tanıyamıyor falan. Bu yüzden evdeki ilaçların üzerine ne için olduklarını büyük büyük okunaklı yazmaya çalışırım. Neyse bir tane ilacın üzerine şişlik için yazmışım. Canım anam bunu günlerdir kas gevşetici diye içiyormuş. Sjdjdj Okuyamamış yazımı :( Bir de o kadar emin ki onun kas gevşetici olduğuna kırmızı kaplı kas gevşeticiyi getir diyor. Anne o kas gevşetici değil diyorum. Hayır öyle. İçtim ben onu iyi geldi bana diyor. İddialaşıyor benle. Sonra heceleye heceleye zorla okutturdum kas gevşetici miymiş diyorum ama o bana hoş gelmişti diyor. Günlerdir şişlik için olan ilacı kas gevşetici diye içmiş bide iyi geliyordu diyo sjfjjr (bkz: tıp bilimi hikaye plasebo şahane)

Öğrenciler için şekerli su=plasebo etksi 🙃 Çocuklar bazen “ilgi istiyorum “diyemez de “karnım ağrıyor “ der . Her koşulda öğretmenler odasında içilen bir yudum sıcak şekerli suyun fayda etmediği hastalık görmedim. Keratalar çok tatlılar ♥️

çoğu zaman beyaz yalan sayesinde oluşur. kısa süre önce komadan çıkmış yaşlı bir hasta inatla hiçbir şey yemeyip içmiyorsa ve doktorların demesine göre ne kadar su içerse o kadar iyi ise; o hastayı bazı yakınları "sana zemzemle karıştırılmış su getirdik, içebildiğin kadar iç, şifa olur." diyerek kandırabilir. zira muhafazakar bir insan olan hasta o suyu kana kana içecektir, içmiştir, yarasındır :d bir de diyor ki tadı güzelmiş bu zemzemin, mübarek su işte. hee öyle öyle hakfshajhajaghs kendini artık daha iyi hissediyormuş. not: tamam dini duyguları sömürdük. ama bir sorun niye yaptık? siyasi rant sağlamadık sonuçta.